‘Anayasadaki açık hükümler görmezden gelindi’
TİP tarafından, 14 Mayıs’ta yapılacak olan cumhurbaşkanlığı seçiminde AKP’li Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın yeniden aday olmasına itiraz edildi. YSK’ya verilen dilekçede, “Kurulunuz tarafından verilen kararın, Anayasa’daki açık hükümlerin görmezden gelinerek verildiğini değerlendiriyoruz. Yeni hükümet sistemine geçildiği gerekçesine dayanılarak verildiğini düşündüğümüz kararın; yurttaşın geleceğini, ülkenin demokrasisini ve hukukun hiçe sayılarak, sadece ve sadece tek bir kişi ve çıkarları için bu kişinin çevresinde kümelenmiş olan bir grup insanın istikbalini korumaya hizmet ettiğini değerlendiriyoruz” denildi.
Türkiye, 14 Mayıs’ta yapılacak olan parlamento ve cumhurbaşkanlığı seçimlerine doğru giderken, AKP’li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın hukuksal olarak yeniden cumhurbaşkanı adayı olup olamayacağı tartışılmaya devam ediliyor.
Yüksek Seçim Kurulu (YSK), Erdoğan’ın adaylığını kabul etmişti. Kamuoyundaki yaygın hukukçu görüşü ise Anayasaya göre Erdoğan’ın yeniden aday olamayacağı yönünde.
TİP’TEN İTİRAZ
Türkiye İşçi Partisi (TİP) de Erdoğan’ın yeniden adaylığına ilişkin bugün YSK’ya itirazda bulundu.
Verilen itiraz dilekçesinde, Erdoğan’ın yeniden aday olmasına ilişkin kararın, Anayasadaki açık hükümlerin görmezden gelinerek verildiği kaydedildi. “’Yeni hükümet sistemine geçildiği’ gerekçesine dayanılarak verildiğini düşündüğümüz kararın; yurttaşın geleceğini, ülkenin demokrasisini ve hukukun hiçe sayılarak, sadece ve sadece tek bir kişi ve çıkarları için bu kişinin çevresinde kümelenmiş olan bir grup insanın istikbalini korumaya hizmet ettiğini değerlendiriyoruz” ifadelerinin kullanıldığı dilekçede, “Anayasa hilafına vermiş olduğunuz karar, yetkililerin hukukun üstünlüğü ve hukuk devletine göre değil, üstünlerin hukukuna göre karar verdiğine dair yurttaş kanaatini bir kez daha perçinlemiştir” denildi.
‘KARAR HUKUKA AYKIRIDIR’
Anayasa hükümleri ve Cumhurbaşkanı Seçim Kanunun hatırlatıldığı dilekçede, şu ifadeler kullanıldı:
Anayasa’nın ve kanunun emredici hükümleri kapsamında; bir kişinin -parlamenter yahut mevcut hükümet sistemi ayırt edilmeksizin- sadece iki defa cumhurbaşkanı seçilebileceği, bunun tek istisnasının Cumhurbaşkanı’nın ikinci döneminde seçimlerin Meclis tarafından yenilenmesine karar verilmesi halinde bir kişinin üçüncü kez adaylığının mevzubahis olabileceği belirtilmiştir. Ne Anayasa da ne de Cumhurbaşkanı Seçimi Kanunu’nda mevcut 12. Cumhurbaşkanı Erdoğan için başkaca bir istisna ya da geçiş hükmü öngörülmediğinden kurulunuzca verilmiş olan bu karar, hukuka aykırıdır.
Bir kişinin sadece iki kez Cumhurbaşkanı seçilebileceği hükmü; 2007 yılında yapılan referandum neticesinde Anayasa’ya eklenmiş, 2017 yılında yapılan Anayasa değişikliğinde ise ile “mevcut haliyle hiçbir değişikliğe uğramaksızın” 101.maddede yerini korumuştur.
‘HUKUKSUZ YORUMUN YOL AÇTIĞI SORUNLAR…’
Kamuoyunda yer alan azınlık kesim ve kurulunuzun görüşünde yer alan hukukilikten uzak yorum; 2017 yılında yeni bir sisteme geçildiği ve yürütme erkini tek başına ele alan yeni tanımlanan Cumhurbaşkanı’nın göreve başladığı gerekçelerine dayanılarak Recep Tayyip ERDOĞAN’ın 2018 yılında başlayan -gerçekte ikinci dönem olan- yeni sistemdeki ilk Cumhurbaşkanlığı dönemi olduğundan, 14 Mayıs 2023 tarihinde Recep Tayyip ERDOĞAN’ın üçüncü dönem Cumhurbaşkanı adayı olabileceği tezine dayanmaktadır. İçinin tamamen boş olduğunu düşündüğümüz tezin geçerliliğini tartışarak bir düşünce ürünü ortaya koymak Anayasa hukukçularının görevi olsa da, tartışmanın ve düşünce üretmenin dahi suç olarak lanse edildiği ülkemizdeki karşıt görüşlü ve azınlık dışında yer alan çoğunluk hukukçular ise; bu yorumun Anayasa’nın sistemsel bütünlüğüyle bağdaşmadığını, mevcut Anayasa’daki Cumhurbaşkanı ifadesinden sadece yeni sistemin Cumhurbaşkanı’nın anlaşılması halinde Anayasadaki hükümlerin önceki Cumhurbaşkanlarına uygulanamayacağını ifade etmektedir. Örneğin; Anayasa’daki Cumhurbaşkanı ifadesinden sadece yeni sistemde Cumhurbaşkanlığı yapmış kişileri esas alacak olursak, 148.maddedeki Anayasa Mahkemesi’nin eski Cumhurbaşkanlarının Yüce Divan sıfatıyla yargılayamayacağı, yine 105.maddede düzenlenen Cumhurbaşkanı’nın cezai sorumluluğuna ilişkin hükümleri parlamenter hükümet sistemi döneminde Cumhurbaşkanlığı yapan kişiler için uygulanamayacağı sonucuna ulaşılacaktır ki bu hukuksuz yorumun dahi ne denli sorunlara yol açabileceğini de açıkça göstermektedir.
‘ERDOĞAN KARARI ÖNCEDEN VERDİ’
Recep Tayyip ERDOĞAN’ın bu yılın Ocak ayında “kronometre sıfırlandı” şeklindeki açıklamasıyla adeta Kurulu’nuzun vereceği kararı çok önceden kendisinin verdiğini ve kurulunuzun da bu kararı hukuksuz bir şekilde onadığını görmekteyiz. Hukuku eğip bükerek, adeta laf cambazlığına soyunarak hukuksal temelden ve Anayasa hukuku bilgisinden uzak yorumlara başvurarak yurttaşların hukukunu savunmak yerine bir kısım insanın istikbali adına verilmiş olan hukuk garabetinden ibaret kararın kaldırılması için işbu itiraz dilekçesini sunma zarureti hasıl olmuştur.