Değişim iradesini sil baştan inşa etmek zorundayız
İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu, İstanbul’un Fethi kutlamalarında açıklamalarda bulundu. Seçimlerdeki yenilgiden üzüntü duyduğunu belirten İmamoğlu, demokratik mücadelesine devam edeceğini söyledi. “Bu süreçte toplumun en büyük arzusunun sandıklara yansımasını sağlayacak gönül seferberliğini tam olarak kuramadık” diyen İmamoğlu, “Bu ülkedeki değişim iradesini sil baştan inşa etmek zorundayız” ifadelerini kullandı.
Kişisel iddiasını da konuşmasında ortaya koyan ve “Öğrenilmiş çaresizlikler benim defterimde yok. Biz o dünyaları artık değiştirmek istiyoruz” sözlerine yer veren İmamoğlu, “Sırt sırta verirsek ve inanırsak, en imkansız görünenlerin imkansız olmadığını göstereceğiz. Hep birlikte bu ülkenin değişim isteyen milyonlarıyla birlikte yapacağız” diye konuştu.
‘BARIŞ İÇİNDE YAŞAYABİLECEĞİMİZE İNANIYORUZ’
T24’ün aktardığına göre İmamoğlu’nun açıklamalarından satır başları şöyle:
“Girdiğimiz yeni dönemin ilk günündeyiz. Bu ülkenin tarihine hepiniz saygı duyuyorsunuz. Bir kutuplaşmayla yüz yüze olmamıza rağmen barış içinde yaşayabileceğimize hep birlikte inanıyoruz. Umutsuzlukla yüz yüze olmamıza rağmen bu topraklardan umut fışkırabileceğine inanıyoruz. Birtakım bölen siyasete rağmen daha güçlü birlik oluşturmanın mümkün olabileceğine inanıyorsunuz.
‘İSTANBUL, TÜRKİYE’DİR’
Tarih akışını fetihler değil fatihler değiştirir. İstanbul 5 yıl düşman işgali altında kalmıştır. İşgalden kurtarıp bir kez daha bizlere armağan eden kişi Mustafa Kemal Atatürk’tür. Ona da olan borcumuzdur. Ne demiştir Atatürk, ‘Geldikleri gibi gidecekler’. Mücadeleye devam eden milletin azim ve kararının üzerinde hiçbir güç tanımayan Atatürk’ün bize emanetidir aynı zamanda İstanbul. Fatih’in ve Atatürk’ün emanetini hep birlikte sonsuza kadar yaşatacağız değil mi? İstanbul, bir avuç insanın dilediği gibi parçalara ayırıp satışa çıkarabileceği bir şehir asla değildir. İstanbul, Türkiye’dir.
‘DEMOKRATİK MÜCADELEMİZE DEVAM EDECEĞİM’
Dün bir seçim bitti. Elbette düşüncelerim var. Millet iradesine katkı sunan vatandaşlarıma teşekkür ediyorum. Sonucun ülkemize hayırlı olmasını diliyorum. İktidarın neden olduğu olumsuzluklara rağmen Millet İttifakı olarak seçimi kazanamadık. Üzgünüm. Her sözü inanarak söylemiş biri olarak ülkem adına, sonuçlardan düşünceli ve kaygılıyım. Bu siyaset anlayışına karşı demokratik mücadelemize her koşulda vazgeçmeden devam edeceğim, devam edeceğiz.
‘GÖNÜL SEFERBERLİĞİNİ TAM OLARAK KURAMADIK’
Milletimiz yetkiyi Cumhur İttifakı’nın adayına vermiştir. Mazeretimiz yok ama adaletsiz koşullar vardır. Ne yazık ki kutuplaştırma, hakaret ve iftira dili vardır. Demokrasi tarihimizde olumsuz izler vardır. Bunlar telafi edeceğiz. Seçim sonuçlarının bizim adımıza beklenmedik olduğu da ortadadır. Bu süreçte toplumun en büyük arzusunun sandıklara yansımasını sağlayacak gönül seferberliğini tam olarak kuramadık.
‘DEĞİŞİM İRADESİNİ SİL BAŞTAN İNŞA ETMEK ZORUNDAYIZ’
Türkiye toplumunun değişim arzusunun dün akşam gördüğümüz sonuçtan çok daha büyük olduğunu ben biliyorum. Bu ülkedeki değişim iradesini sil baştan inşa etmek zorundayız. Mücadele kararlılığına sahip olduğumuz konusunda hiç kimsenin kuşkusu olmasın. Umut ve cesaretle yürümeye devam edeceğiz. Size söz veriyorum, her zaman doğru olduğuna inandığımız için çıktığımız bu yolda bir tane bile geri adım atmadan hep birlikte yürümeye devam edeceğiz.
‘ÖĞRENİLMİŞ ÇARESİZLİKLER BENİM DEFTERİMDE YOK’
O yolda daha hızlı koşacağım. Bu yola birtakım isimler koyanlar olabilir. Öğrenilmiş çaresizlikler benim defterimde yok. Biz o dünyaları artık değiştirmek istiyoruz. Geleceği hepinizle birlikte temsil ediyoruz. Birisi hala bir seçim kazansa da İstanbul’un iradesine saygı duymayabilir. Ne sen ne uydurma yargı kararların İstanbul’u asla teslim alamayacak.
Yürümekte olduğumuz bu doğru ve haklı yolda artık herkes bu sürecin en çalışkan neferi olmayı kendisine görev görecek. Mutlaka başaracağız. Bu güzel ülke mutlaka özgür, adil, refah içinde ve demokratik bir ülke olacak. Kimse kendisini umutsuz hissetmesin. Bugün önümüzdeki güçlüklerin neler olduğunu hepimiz biliyoruz. Sonu gelmeyen bir otoriterleşme, tehlikeli kamplaşma, ortak geleceğimizi tehdit eden ekonomik çöküntü ve ne yazık ki sığınmacı sorunu en çok canımızı sıkan işler. Ve insanların bir şey öğrenemediği yetersiz eğitim sistemi.
‘İMKANSIZ GÖRÜNENLERİN İMKANSIZ OLMADIĞINI GÖSTERECEĞİZ’
Daha adil bir hayat ve daha eşit fırsatlar için yol yürümeye hazır mıyız? Her çocuk için daha iyi hayat koşulları için daha iyi sağlık imkanları için hazır mıyız? Artık değişim kazansın demek için hazır mıyız? Daha güçlü bir Türkiye için hep birlikte çalışmaya hazır mıyız? Hatalarımızdan, eksiklerimizden ders çıkaracağız. Sırt sırta verirsek ve inanırsak, en imkansız görünenlerin imkansız olmadığını göstereceğiz. Hep birlikte bu ülkenin değişim isteyen milyonlarıyla birlikte yapacağız.”