İzmir’de Onur Yürüyüşü: 40’ın üzerinde gözaltı
İzmir Alsancak’ta Onur Haftası kapsamında yapılmak istenen Onur Yürüyüşü, polis saldırısına sahne oldu. Kıbrıs Şehitleri Caddesi’nde bir araya gelen LGBTİ+’ları engellemek isteyen polis, aralarında avukatların da bulunduğu 40’ın üzerinde kişiyi gözaltına aldı.
Onur Haftası kapsamında İzmir’de yapılması planlanan her türlü eylem ve etkinlik, İzmir Valiliği tarafından “genel ahlakı koruma” gerekçesiyle yasaklanmıştı. Çok sayıda LGBTİ+, valiliğin yasak kararına karşın Alsancak’taki Kıbrıs Şehitleri Caddesi’nde bir araya gelerek yürümek istedi.
5 AVUKAT GÖZALTINDA
Alanı ve Alsancak’taki birçok ara sokağı abluka altına alan polis, Onur Yürüyüşü için toplanan çok sayıda LGBTİ+’yı darbederek gözaltına aldı. İzmir Barosu Yönetim Kurulu üyesi Avukat Gamze Şimşek ile 4 avukatın da gözaltına alınanlar arasında olduğu öğrenildi.
Yürüyüş için alanda bulunan bir kadının gözaltına alınmasının ardından fenalaştığı aktarılırken, gözaltına alınan bir LGBTİ+’nın babası olduğu öğrenilen bir kişinin de duruma tepki gösterdiği sırada, polisin kalbine vurması sonucu fenalaştığı bildirildi.
BASIN AÇIKLAMASINA İZİN VERİLMEDİ
Polisin biber gazıyla müdahale ettiği etkinlikte, LGBTİ+’ların basın açıklaması düzenlenmesinin de engellendiği öğrenildi. Eylemcilere yönelik polis saldırısına çevrede bulunan yurttaşlar da tepki gösterdi.
Öte yandan, Türkiye İşçi Partisi (TİP) üyesi bir eylemci de darbedilerek gözaltına alınmasının ardından götürüldüğü sağlık kontrolünün ardından yeniden darbedildi. Eylemci için düzenlenen darp raporunun kendisinin olmadığı bir ortamda düzenlendiğinin anlaşılması üzerine, TİP’li avukatlar duruma itiraz ederek yeniden darp raporu hazırlanmasını talep etti.
‘ANAYASA’NIN 34. MADDESİNE AYKIRI OLAN VALİLİK YASAĞINI KABUL ETMİYORUZ’
Onur Yürüyüşü polisin sert müdahalesi sonucu engellenirken, İzmir Barosu önünde bir araya gelen LGBTİ+’lar, basın açıklamasın burada gerçekleştirdi. Onur Ayı etkinliklerine yönelik valilik yasaklarının ve iktidarın LGBTİ+’lara yönelik nefret politikalarının eleştirildiği basın açıklamasında, şu ifadeler öne çıktı:
“Bugün burada, 11. İzmir LGBTİQ+ Onur Yürüyüşü’nde, bu devranla derdi olan tüm LGBTİQ+’lar olarak yeniden yürüyoruz. Özellikle trans kadınlara; Kürt, Arap, mülteci ve diğer azınlık gruplara dahil LGBTİQ+’lara daha şiddetli bir şekilde gelen bu sistematik ayrımcılığa karşı anayasal hakkımızı kullanmak için toplandık. İzmir Valiliği tarafından 23 Haziran Cuma günü mesai saatinin bitiminde, ‘radikal görüşlere sahip kimi kişi ve gruplar tarafından yapılması istenen etkinliklere karşı tepki gösterildiği, genel ahlaka karşı bir tutum ve davranışlar içeren bu tür etkinliklerin toplumun tepkisine yol açabileceği’ bahanesi ile etkinliklerimiz ve yürüyüşümüz yasaklandı. Bu yasağı, biz lubunyaların anayasal hakkı olan Anayasa’nın 34. maddesine aykırı olduğu için kabul etmiyoruz.
‘ONUR YÜRÜYÜŞLERİ KRİMİNALİZE EDİLEMEZ’
Her geçen gün artan polis şiddeti ve yasaklamalar, lubunyaları kriminalize etmek için devlet eliyle yapılmaktadır. Bu hukuksuz şiddet ve yasalar kabul edilemez ve mücadelemizi durduramaz. Ankara Onur Yürüyüşü, Boğaziçi Onur Yürüyüşü, ODTÜ Onur Yürüyüşü ve birçok onur yürüyüşü davasında arkadaşlarımızın yasal haklarını kullanmak istemelerine karşın dava açıldı. Onur Yürüyüşleri kriminalize edilemez!
Bornova Sokak, Esat-Eryaman ve Ülker Sokak gibi Türkiye’nin her bir sokağında kaybettiğimiz trans kadınları, dostlarımızı unutmayacağız ve mücadelemize devam edeceğiz. Ecem Seçkin, Hande Kader, Ahmet Yıldız ve daha birçok nefret cinayetine kurban giden, Türkiye’de kendine bir yaşam hakkı görmeyip intihar eden arkadaşlarımızın hesabını soracağız.
Trans kadınların işlere alınmayarak sadece seks işçiliği yapmak zorunda bırakılması, yaşam alanları mühürlendiği için sokakta kalmaya zorlanan ve daha sayamadığımız devlet tarafından yapılan birçok sistematik ayrımcılık insan hakları suçudur ve bugün burada bulunmamızın sebeplerinden de biridir. Susturulmaya çalışılan, katledilen, intihar eden ve bilhassa Bornova sokakta sistemin şiddetine maruz kalan her trans kadının sesi olmak için buradayız.
‘LGBTİQ+’LAR, İKTİDARIN ‘ZAFER KONUŞMASINDA’ DAHİ HEDEF ALINDI’
Bu sene İzmir’de yapılacak olan onur piknikleri birçok faşist topluluk ve polis tarafından engellenmeye çalışılmış, öğrenciler gözaltına alınmış ve şiddete uğramıştır. Varlığımız ve buluşup piknik yapmamız dahi kriminalize edilmeye çalışılmaktadır. ‘Zafer konuşmasında’ dahi çıktığı an faşist iktidarın hedefi yine LGBTİQ+’lar olmuştur. Seçim sürecinde AKP’nin LGBTİQ+ nefreti üzerinde propaganda yürütmesi ve her mitinge çıktıklarında LGBTİQ+ nefretini körüklemesi de ülkenin vatandaşlarının iyiliğini düşünecek hiçbir şeyi planlamadıklarının, sadece azınlıkları hedef göstermek üzerinden siyaset ve vaat üretmelerinin göstergesidir.”