Uğur Kurt’u öldüren polis yeniden yargılanacak
Anayasa Mahkemesi (AYM) akrabasının cenazesi için gittiği Okmeydanı Cemevi’nde Berkin Elvan için eylem yapan öğrencilere dönük müdahale sırasında polisin açtığı ateş sonucu boynundan vurularak öldürülen Uğur Kurt’un eşi Narin Kurt’un başvurusunu karara bağladı. Kurt’un etkili cezai soruşturma yürütülmediği için yaşam hakkının ihlali gerekçesiyle yaptığı başvuruyu değerlendiren AYM, yaşam hakkının maddi ve usule ilişkin boyutlarının ihlal edildiğine karar vererek Uğur Kurt’u vuran polisin yeniden yargılanmasına ve eşi Narin Kurt’a 90 bin TL tazminat ödenmesine karar verdi.
Uğur Kurt, 14 Mayıs 2014 tarihinde akrabasının cenazesi için gittiği Okmeydanı Cemevi’nde Berkin Elvan için eylem yapan öğrencilere dönük müdahale sırasında polis Sezgin Korkmaz’ın sıktığı kurşunun başına isabet etmesi sonucu ağır yaralandı. Kaldırıldığı Okmeydanı Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde 2 kez ameliyata alınan Kurt, müdahalelere rağmen hayatını kaybetti.
SANIK POLİSE TAKSİTLE PARA CEZASI
Sanık polis Sezgin Korkmaz’a 3 yıl boyunca tutuksuz yargılandığı davada, “taksiren ölüme sebebiyet vermekten” bir yıl 8 ay hapis cezası verildi. Bu ceza da 12 bin 100 lira para cezasına çevrilerek taksitlere bölündü.
SAVCI EN AZ 16 YIL CEZA İSTEMİŞTİ
Savcı “Sezgin Korkmaz’ın gaz bombası, plastik mermi veya biber gazı fişeği atan FEN silahı ile müdahale edip uzaklaştırma alternatifini düşünmeyerek beylik tabancasıyla eylemcilere ateş ettiğini” belirterek, “olası kast ile öldürme” suçundan en az 16 yıl hapis cezası verilmesini istemişti.
Mahkamenin bu kararı üzerine Uğur Kurt’un eşi Narin Kurt, AYM’ye etkili cezai soruşturma yürütülmediği için yaşam hakkının ihlali gerekçesiyle başvuruda bulundu
AYM CEZAYI YETERLİ BULMADI
Evrensel’de yer alan habere göre dosyayı inceleyen AYM, kararında, kolluk görevlisinin silah kullanımı sonucu gerçekleştiği kabul edilen ölüme karşılık takdir edilen hapis cezası ile netice ceza olarak belirlenen adli para cezasının benzer hak ihlallerinin önlenebilmesi ve kişilerin yaşamının korunması bakımından uygun ve yeterli yaptırım olmadığını vurgulayarak, “Mahkemelerinin yaşam hakkını yasayla korumaya yönelik Anayasal yükümlülüğe uygun olarak -devletin öldürmemeye ilişkin negatif yükümlülüğü kapsamındaki- bir kişiyi öldüren kişiler hakkında ceza hukukunu etkili biçimde uygulamaları, böylece hukuk sisteminin caydırıcı etkisini korumaları gerekir” dedi.
Olayda verilen asgari hapis cezasının ve bu cezanın dahi para yaptırımına çevrilmesinin benzer ihlallerin önlenmesi bakımından caydırıcı bir etkiye sahip olmadığı ifade edilen kararda, “Para yaptırımının taksitler hâlinde ödenmesi imkânının tanınmasının ise bu yönde bir değerlendirmeye dahi tabi tutulamayacağı izahtan varestedir” ifadeleri yer aldı.
‘İHLAL, KAMU MAKAMLARININ EYLEMLERİNDEN KAYNAKLANDI’
Kararda, incelenen başvuruda yaşam hakkının maddi ve usul boyutunun ihlal edildiği sonucuna ulaşıldığı vurgulanarak, “Dolayısıyla ihlalin kamu makamlarının eylemlerinden kaynaklandığı anlaşılmaktadır. Yaşam hakkının gerektirdiği etkili soruşturma yürütme yükümlülüğünün ihlal edildiğine karar verilmiştir. Bu nedenle ihlalin aynı zamanda yetkili adli makamların işlem ve eylemlerinden de kaynaklandığı söylenmelidir. Bu nedenle yaşam hakkı ihlalinin sonuçlarının ortadan kaldırılması için yeniden yargılama yapılmasında hukuki yarar bulunmaktadır” denildi.
YENİDEN YARGILAMA VE TAZMİNAT KARARI
AYM, kararında, Anayasa’nın 17. maddesinde güvence altına alınan yaşam hakkının maddi ve usul boyutunun ihlal edildiği belirtilerek; yaşam hakkının ihlalinin sonuçlarının ortadan kaldırılması için yeniden yargılama yapılmak üzere İstanbul 11. Ağır Ceza Mahkemesi’ne gönderilmesine ve Eşi Narin Kurt’a 90 bin TL manevi tazminat ödenmesine karar verdi.